Her biri on bir kişiden kurulu iki takım arasında oynanan bir oyun. Bugün dünyanın hemen hemen her yerinde oynanan, adeta insanlar arasında hastalık derecesine varan bu oyunun nereden doğduğu kesin olarak bilinmemektedir. Avrupalı yazarların futbolun beşiğini İngiltere olarak söylemeleri, bu sporun modern anlamda orada başladığını belirtmek içindir. Çok eski zamanlarda Çin’de oynandığı ve ordularının çalışma programlarında bulunduğu, kaynaklardan anlaşılmaktadır. Homerus ve Eflatun devirlerinde Yunanistan’da çok yaygın haldeydi. Zamanla oyun Roma’ya, oradan da Roma lejyonerleri vasıtasiyle İngiltere’ye geçmiştifutbol Modern anlamda ilk futbol kulübü, 1855 yılında Sehffield United adıyla İngiltere’de kuruldu. Futbolun ana hatları ise 1896’da tespit edildi. Günümüze kadar çeşitli zamanlarda kurallarda değişiklikler yapıldı. Bugün futbol kaideleri olarak her tarafta aynıları uygulanmaktadır. Futbolda gaye; topu karşı takımın kalesine sokmaktır. Top, el-kol ile oynanmaz. Yalnız kaleci kendi ceza sahası içinde el ile tutabilir. Futbol oynanan nizami sahanın etrafı çizgilerle çevrilmiş bir dikdörtgen şeklindedir. Uzun kenar 90 metreden az olmadığı gibi, 120 metreden de fazla olamaz. Kısa kenarı ise 45 ile 90 m arasındadır. Uzun kenarlara taç, kısa kenarlara aut çizgisi adı verilir. Futbol sahası tamamen düz ve ekseriya çimle kaplıdır. Futbolda esas olan golün atılacağı kale, aut çizgisinin tam ortasındadır. Üç direkten ibaret olup, iki yan direk arasındaki mesafe 7,32 m, yükseklik ise 2,44 metredir. Kalenin arkasına golün belli olması için ağ gerilir. Oyun sahasını tam ortalayan çizgiye orta çizgi, ayırdığı her parçaya da yarı saha denir. Kalenin önünde ceza sahası denilen, uzun kenarı 40,30 m, kısa kenarı 16,50 m’lik bir alan vardır. Ceza sahasının içinde 18,50x5,50 ebadında yine dikdörtgen biçiminde kale alanı bulunur. Kale çizgisinin tam ortasından 11 m uzaklıkta penaltı noktası vardır. Sahanın tam ortası, merkez olmak üzere, yarıçapı 9,15 metrelik bir daire çizilerek saha çizgileri tamamlanmış olur. Köşe atışlarının yapıldığı dört köşeye 1,50 m uzunluğunda direk dikilir.
Futbolda fazla kural yoktur. Oyun başlarken ve her gol atıldıktan sonra oyuncular kendi sahalarında bulunur ve başlama vuruşu ile oyuna girilir. Kaleci ceza sahası içinde topu elle kullanabilir. Ceza sahası haricinde elle kullanırsa saha oyuncusuna verilen ceza verilir. Oyun esnasında top yan çizgileri geçince karşı taraf topu elle oyuna sokar. Taç atışı denen kullanmanın da belli kuralları vardır. Kendi kale çizgilerini, vurdukları top geçerse karşı taraf köşe atışı kazanır. Eğer rakip oyuncunun vurduğu top kale çizgisini geçerse aut olur. Serbest atışla oyuna başlanır. Ceza sahası içindeki kusurlu hareketlere göre, hakem penaltı kararı verebilir. Kurallara uygun olarak oyun durduğu esnada, top hakem tarafından tekrar oyuna sokulur. Kurallara uymayan oyuncuya hakem tarafından sarı kart gösterilir. Aynı oyuncu hataları tekrar ederse kırmızı kart görür ve oyun harici kalır. Topta bir arıza varsa, hakem kararı ile değiştirilir. Oyuncu değiştirilmesi, top dışardayken hakeme haber verme suretiyle olur. Resmi müsabakalarda ancak iki oyuncu değiştirilebilir. Bunlardan başka en mühim olan kural ofsayt kuralıdır. Rakip kale çizgisine toptan daha yakın bulunan bir oyuncu ofsayt pozisyonundadır. Ofsayt pozisyonundaki bir oyuncu, top kendi takım arkadaşına çarptığı veya kendi takım arkadaşı tarafından
oynandığı anda hakemin kanaatine göre; oyuna veya rakibe müdahalede bulunuyorsa, bulunduğu pozisyon kendisine bir avantaj sağlıyorsa ofsayt sayılır. Eğer oyuncu şeklen ofsayt olup, topu doğrudan doğruya kale, köşe, taç veya hakem atışından alıyorsa ofsayt olmaz.
Oyunda kullanılan topun dışı eşit büyüklükte dikilen deriden, içi ise şişirilebilen lastikten meydana gelir. Topun çevresi en az 68 cm, en çok 71 cm, ağırlığı en az 396 gr, en çok 453 gramdır.
Futbol bir ekip oyunudur. Bu ekibin her bir ferdinin nasıl hareket edeceği, oyun esnasındaki hücum ve savunmadaki durumları, oyun sistemlerine göre değişir. Bu sistemlerin gayesi, gerek hücum, gerekse savunmada golün atılmasıdır. Bir sistemin tam uygulanması oyuncuların kabiliyetine ve verilen taktiğin yerine getirilmesine bağlıdır. Futbolun ilk oynandığı zamanlarda sistem yoktu. Yorgunluk, neticeye ulaşamama sistemlerin çıkmasına sebep oldu. İlk defa İskoçyalılar bir sistem ortaya koydular. Zamanla yeni yeni sistemler ortaya kondu: Sürgü sistemi, Diyagonol sistem, Wm sistemi, Mezzo sistemi, Beton sistem, Catenoccio sistemi. Futboldaki oyun sistemleri, oyuncuların saha içindeki dizilişleriyle de isimlendirilir. En eski oyun sistemi, 2-3-5 (iki bek, üç orta saha oyuncusu, beş forvet) oyuncu dizilişiyle oynanırdı. Daha sonra Brezilyalıların ortaya koyduğu 4-2-4 sistemi uzun yıllar uygulandı. Bu sistem hücum ya da savunmayı güçlendirmek için 4-3-3 veya 4-4-2’ye dönüştürülerek devam etmektedir. Bunların dışında son yıllarda 3-5-2 sistemiyle de oynanmaktadır. Türkiye’de futbol: Türkiye’de futbol ilk olarak 19. asrın sonlarında oynanmaya başlandı. İstanbul ve İzmir’de bulunan İngilizler kendi aralarında takım kurarak futbol oynuyorlardı. Rum ve Ermeni azınlıkların da rağbet ettiği bu spora Türk gençleri bu zamanda pek ilgi duymuyorlardı. İlk kulüp 1899 yılında İngilizler tarafından kurulan Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü olmuş, fakat hemen kapatılmıştı. Bunu yine İngilizlerin 1902 yılında kurduğu Kadıköy Futbol Kulübünün açılması takip etmişti. Bunu Moda Kulübü ve Rumların kurdukları Elpis, İzmir’de Rumların Panionios ve Aporlon, Ermenilerin Dork kulüpleri takip etmişti. Beşiktaş (1903), Galatasaray (1905) ve Fenerbahçe (1907) yıllarında kurulmuştu.
Türkiye’de ilk futbol ligi 1904 yılında İstanbul’da Kadıköy, Elpis ve İngiliz Imogene gemisinin futbol takımları arasında yapıldı. Daha sonraki senelerde liglere Galasaray ve Fenerbahçe de katıldı. Bu lig maçlarında ilk şampiyon olan Türk takımı Galatasaray olmuştu (1908-1909). Birinci Dünya Savaşı ve mütareke yıllarında maçlar devam etmişti. İstiklal Harbinden sonra (1923) ilk federasyon kurulmuş ve aynı yıl milletlerarası futbol federasyonu (FİFA) tarafından kabul edilmiştir. İstanbul ve diğer bazı şehirlerde tertib edilen lig (1924), 1951 senesine kadar devam etmiştir. Futbolda 1951’de profesyonellik kabul edilmiş, 1959 senesinden sonra deplasman usulü ile lig maçları başlamıştır. Halen birinci, ikinci, üçüncü ve amatör küme maçları deplasmanlı lig usulüyle devam etmektedir. Futbol federasyonu tarafından futbol faaliyetleri idare edilmekte, Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar amatörce futbol oynanmaktadır.